10 Kasım 2013 Pazar

Resim




Resim çocuğun duygu ve düşüncelerini anlatabilmesi için bir araçtır. Resim etkinlikleri sırasında çocukların, malzemeleri diledikleri gibi kullanarak yaratıcılıklarını ve ifade yeteneklerini geliştirmelerine fırsat verilmelidir.
Gerektiğinde çocuğun çocuğun başarısı desteklenmeli, çocuğun çalışmalarına karşı gerçeğe dayalı ve içten övgülerde bulunulmalıdır.



Resim Etkinliklerinde Animatörün Dikkat Etmesi Gereken Noktalar :

- Çocuklara çalışmalar sırasında önlük giydirilmeli,
- Önceden hazırlanmış çeşitli malzemeler önlerine koyulmalı,
- Çocuğun malzemeleri kendisinin seçmesine izin verilmeli,
- Çocuklar 4-5 kişilik gruplar halinde proje çalışmalarına yönlendirilmelidir.

Resim Çalışmaları 

1. Çizim oyunu : Çocuklara yaşlarıyla orantılı olarak 2-8 ayrı renkte boya kalemi verin ve onlardan sizin için örneğin mavi bir nokta çizmesini isteyin. Kırmızı bir çizgi, sarı bir yuvarlak da olabilir. Her çocuktan renkleri öğrenmesi için size örneğin sarı renkli kalemi göstermesini isteyin ve bu tip sorularla oyunu istediğiniz şekilde geliştirerek sürdürün.

2. Parmak boyama : Resim yapmak için çocuklar ellerini yada parmaklarını kullanır. Tüm küçük çocuklar için bu eğlenceli bir aktivitedir. Çocuklar camı, parmakla boyamaktan çok hoşlanırlar. Siz de çocukların alçak bir pencereyi, parmak boyası kullanarak boyamalarını sağlayın. Pencere daha sonra rahatlıkla temizlenebilir.

3. Üfleyerek boyama : Üzerine boyama yapacağınız kağıdı yağlı kağıt üzerine seloteyp ile yapıştırın. Çay kaşığı yada fırça yardımıyla bir miktar boyayı kağıdın üzerine gelişigüzel damlatın. Çocukların pipet yardımıyla üfleyerek kağıt üzerinde doğal şekiller çıkartmalarını sağlayın. Eğer isterseniz aynı işlemi bir başka renk daha ekleyerek tekrar yapabilirsiniz.
Bu çalışmayı aynı anda birkaç farklı renk kullanarak yapabilirsiniz. Pipetle farklı açılardan üflemeyi denerseniz değişik desenler ortaya çıkacaktır.

4. Sihirli boya : Düz beyaz kağıdın üzerine beyaz renk kalem yada mum ile istediğiniz çizimi yapın sonra üzerine sulu boya sürün. Resminize sulu boyayı sürene dek görünmeyen çizimler, boya sürdükten sonra sihirli bir şekilde ortaya çıkacaktır.

5. Duvar resmi : Çocuklar ellerine geçen kalem, tebeşir ve boyalarla her fırsatta buldukları her zemini boyamaktan çok hoşlanırlar. Siz de okul bahçesi, alçak bir duvar vb. çocukların resim sahaları haline getirebilirsiniz. Su bazlı akrilik boyayı hazırlayıp kapların içine koyun, çocukların rahat plastik boya fırçaları ile duvara resim yapmalarını sağlayın.









9 Kasım 2013 Cumartesi

Yüz Boyama


   
                               





Yüz boyama karakterlerin resmedilip, yüze değişik şekiller çizilerek yüzün özel maddelerle boyanmasıdır. Örneğin bir arslan karakteri resmedilecekse arslan yüzünün özellikleri yüz üzerine çizilerek yüz boyanır. Ayrıca çeşitli motifler, ülke bayrakları, futbol takımları, çizgi film kahramanları, hayvanlar, bitkiler vb. örneklerden yüz boyamada yararlanılabilir. 

Yüz boyama çocukların ;

- Kendilerine göre bir dünya kurmalarına
- Doyum sağlamalarına
- Çevrelerinin ilgisini çekmelerine
- Grup çalışması ve işbirliği bilincinin gelişmesine katkı sağlar.


Yüz Boyamada Kullanılan Malzemeler: 

- Makyaj yapımında kullanılan kalemler, rujlar,
- Fırçalar, sünger ve temizleme mendilleri,
- Tüm boyalar,
- Pullar ve simler,
- Krem boyalar,
- Sprey boyalar,
- Çıkartmalar ,
- Dövmeler

Yüz Boyamada Dikkat Edilecek Hususlar :

- Boyama çocukların yaş ve gelişim seviyelerine uygun olmalıdır.
- Yüz şekline uygun karakter seçilmelidir.
- Canlandırılacak karakterin özellikleri ön plana çıkarılmalıdır.
- Kullanılan malzeme temiz ve hijyenik olmalıdır.
- Malzemeler çocukların cildine zarar vermeyen ve kolayca çıkan cinsten olmalıdır.
- Yüz boyama malzemesinin dışında herhangi bir malzeme kullanılmamalıdır.
- Yüz boyama günün anlam ve önemine uygun yapılmalıdır.













Özel Eğitimin İlkeleri















Türk milli eğitimini düzenleyen genel esaslar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkeler 573 sayılı özel eğitim hakkında kanun hükmünde kararname (KHK)’de şu şekilde yer almaktadır:


- Özel eğitimi gerektiren tüm bireyler ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri
doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır.

- Özel eğitime erken başlamak esastır.

Bireyin özrünün erken farkına varılması, tanının erken konması ve eğitime
erken başlanması, bireyin gelişimini olumlu yönde etkileyen önemli
hususlardan biri olmaktadır.

- Özel eğitim hizmetleri özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel
çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.

- Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitsel performansları dikkate alınarak amaç, muhteva ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak diğer bireylerle birlikte eğitilmelerine öncelik verilir.

Özel eğitim gerektiren bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayarak kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır.

- Özel eğitim gerektiren bireyler için bireysel eğitim planı geliştirilmesi ve eğitim programlarının bireyselleştirilerek uygulanması esastır. Bu ilke, özel eğitimin bireyin ihtiyaçlarından hareketle planlanarak yürütülmesini öngörmekte, bu amaçla her birey için ayrı ayrı bireyselleştirilmiş eğitim planı yapılmasını ve çerçeve programlarının uygulanmasını esas kabul etmektedir.

Ailelerin özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif katılımlarının sağlanması
esastır. Bu ilke, özel eğitim gerektiren bireylerin eğitimlerinde ailelerin rolünü vurgulamakta ve onların aktif katılımının sağlanmasını gerekli görmektedir. Bu çerçevede aileler tanılama dahil, eğitimin her aşamasına katılacak ve söz sahibi olacaktır.

Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde özel eğitim gerektiren bireylerin örgütlerinin görüşlerine önem verilir. Çağdaş ülkelerde gönüllü kuruluşların eğitimdeki rollerinin giderek artma eğilimi göstermesinin bir yansıması olarak özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde ilgili gönüllü kuruluşların katılımı sağlanmaktadır.

Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireyleri toplumla etkileşim ve
karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır. Bu ilke, özel eğitim gerektiren bireylerin okul ve okul dışı eğitimlerinin bir bütünlük içerisinde planlanmasını öngörmekte, ayrıca söz konusu bireylerin topluma uyumları ile toplumun onlarla birlikte yaşama becerilerini geliştirme (karşılıklı uyum) yaklaşımı benimsenmektedir

Özel Eğitim














ÖZEL EĞİTİME GİRİŞ

Temel Kavramlar



Zedelenme – Sapma: Bireyin psikolojik, sosyolojik, fizyolojik, anatomik
yapısında geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, yapı veya işleyiş bozukluğu durumudur (işitme veya dil özrü, zeka geriliği, felçli olma durumu, kolların yada bacakların tutmayışı, sakat oluşu vb.).
yapısında geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, yapı veya işleyiş bozukluğudurumudur (işitme veya dil özrü, zeka geriliği, felçli olma durumu, kolların yada bacakların tutmayışı, sakat oluşu vb.).yapısında geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, yapı veya işleyiş bozukluğudurumudur (işitme veya dil özrü, zeka geriliği, felçli olma durumu, kolların yada bacakların tutmayışı, sakat oluşu vb.).


Yetersizlik: Zedelenme ya da sapmalar sonucu bir insanın normal durumlarda yapması gereken bir etkinliği yerine getirememesi, sınırlanması durumudur (bacaklarındaki sakatlıktan dolayı yürüyememe, koşamama, işitme kaybından dolayı duyamama, iletişim kuramama, zihinsel engelden dolayı algılayamama vb.). Yetersizlik geçici, kalıcı, giderilebilir- giderilemez, etkisi durumdan duruma değişebilen bireysel özellikler göstermektedir

Özür – Engel: Bireyin yaşamı boyunca yaşına, cinsiyetine, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak oynaması gereken roller bulunmaktadır. Yetersizliği yüzünden bu rolleri gereği gibi yerine getirememesi durumu yani birey yapması gerekenleri özründen dolayı yapamazsa yetersizlik durumu ortaya çıkar, özür engele dönüşmüş olur (işitemeyen çocuk anlayamaz, çevresiyle iletişim kurup konuşamaz, sözlü iletişime dayalı rolleri yerine getiremez. Dil özründen dolayı bayramda çıkıp şiir okuyamaz, ayağının sakatlığından dolayı koşup oynayamaz).



AMAÇ :


- Toplum içindeki rollerini gerçekleştiren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, işbirliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üretici ve mutlu bir vatandaş olarak yetişmelerini sağlamaya çalışmak,

- Kendi kendilerine yeteli bir duruma gelmeleri için temel yaşam becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak.


 -Uygun eğitim programları ile özel yöntem, personel ve araç gereç kullanarak ilgileri, ihtiyaçları, yetenekleri ve yeterlilikleri doğrultusunda üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarına yardımcı olmak amaçlanmıştır.




ÖNEMİ :


Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları, uygun yöntem ve tekniklerle bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitimdir. 
Özel eğitimden yararlanmak isteyen bireylerin, yasalarla da desteklenerek önü açılmıştır

Çocukları topluma kazandırmak, kendi kendine yaşamını sürdürebilecek kapasiteyi kazandırmak eğitimin amacıdır. Özel eğitim bireyin gelişimi, var olan yetenek ve gizil güçlerin ortaya çıkması, yetersizlik durumlarında ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde yeterlilik kazandırılması, bireyi başkalarına bağımlı hayat sürdürmesini önlemek, bağımsız bir birey olarak yaşamını sürdürebilmesi için kişinin amacına ulaşıp mutlu olması, ailenin
ve toplumun refahı açısından çok önemlidir.


Çarkıfelek


Amaç : Orta ve hafif derecede zihinsel engelli çocukların dönen çarkıfelekte kendine gelen rakamları ve renkleri tanıyarak üstüne diğer yarısını koyabilmesini sağlamaktır.

Malzemeler: Fon kartonu, mukavva, kalın çivi.

Yapılışı : Mukavva yuvarlak bir biçimde kesilir. Renkli fon kartonları üçgen halde bu mukavvanın üzerine yapıştırılır. Üzerine rakamlar yazılır. Ayrıca fon kartonları aynı renkte ve üzerlerinde aynı sayılar olacak şekilde üçgen olarak hazırlanır. Mukavvanın tam ortasına dönebilmesi için kalın bir çivi yerleştirilir.


8 Kasım 2013 Cuma

Otizm






Otizmin Tanımı

Otizm yaşam boyu süren sosyalleşme, dil, iletişim ve diğer birçok etkinlik ve ilgi alanını etkileyen yüksek kortikal işlevlerle bağlantılı olarak davranış belirtileriyle tanımlanan bir bozukluk olarak tanımlanabilir. Klinik belirtilerin şiddetinin, bireyden bireye değişiklik göstermesi nedeniyle otistik yelpaze (spektrum) içinde en hafiften en ağıra kadar değişik şiddette otistik davranış özellikleri görülebilir.

Otizmin Belirtileri :

- Sosyal ilişkilerde güçlük, konuşma güçlüğü
- Sessiz iletişimde zorlanma
- Oyun oynama ve hayal gücünü kullanmada zorlanma
- Değişikliklere karşı tepki ve direnç gösterme


Otizmin Tipik Özellikleri :

Otistik Bir çocuk ;

- Başkalarına karşı ilgisizdir- Göz temasından kaçınır- Diğer çocuklarla oynamaz
İsteklerini bir yetişkinin ellerini kullanarak belirtir.
- Anlamsız sözleri üst üste tekrarlar
Nesneleri tutup sürekli döndürmekten hoşlanır. Değişikliklerden                        hoşlanmaz.
- Yaratıcılık gerektiren oyunları oynayamaz


Otizmin Türleri 

Asperger Sendromu: Asperger sendromunda da, sosyal etkileşimde yetersizlik ve çeşitli takıntılar görülmektedir. Ancak, otizmden farklı olarak, dil ve zihin gelişiminde geriliklere rastlanmaz. Asperger sendromu tanısı almış bireylerin sözel işlevleri, örneğin, sözcük dağarcıkları ve dilbilgisi gelişimleri, genelde iyidir. Ancak, görsel-algısal ve görsel-devinsel işlevlerde yetersizdirler. Ayrıca, çoğunda denge ve devinsel eşgüdüm sorunları gözlenmektedir.

Çocukluk Disintegratif Bozukluğu: Bu tanıyı alan çocuklar, yaşamlarının en az ilk iki yılında normal gelişim seyretmektedir. Bozukluğun başlamasıyla, daha önce kazanılmış olan beceriler hızla yitirilip otizm için belirtilen özellikler kendini göstermektedir. Çoğu çocuğun zihinsel becerileri, ileri derecede zihin özürlü düzeyine kadar gerilemektedir. Çocukluk disintegratif bozukluğu tanısı alan çocuklar, birkaç yıl içinde, otizm tanısı alan çocuklarla benzer özellikleri paylaşır hale gelmektedir.


 Rett Sendromu: Rett sendromu, en az beş ay normal gelişim gösteren çocuklarda görülür ve yalnızca kızlarda ortaya çıkan genetik bir otistik spektrum bozukluğudur. Sendromun başlamasıyla birlikte, baş büyümesi yavaşlar, el becerileri yitirilir, takıntılı el hareketleri başlar. Zamanla tüm bevinsel beceriler geriler.


Atipik Otizm: Eğer bir çocukta otizm tanı ölçütleri tam olarak karşılanmıyorsa atipik otizm tanısı konur. Otistik belirtiler zamanla kaybolabilir, iyi eğitim ve elverişli şartlarla tamamen normale dönebilir. Mizahı anlama ve oluşturmada, karşı cinsle ilişki başta olmak üzere insan ilişkilerinde hep ciddi sorunlar yaşarlar. Dil sorunu varsa kısa sürelidir, sonuç olarak düzgün gramer ve fonoloji ile konuşurlar. Kendine zarar verici davranışlar görülmez. Öğrenme sorunları olabilir. Dar ve yoğunlaşmış ilgi alanları vardır ancak örneğin mesleğinde bu bir avantaj olabilir. Takıntılar ve ritüeller belirgin olabilir, panik ataklar sık görülebilir.






Zihinsel Engelliler









Zihinsel Engellilik Nedir?

Zeka; doğuştan var olan ve hayat boyunca deneyimlerle gelişen problem çözme gücüdür. Bu güçle insan kendisini ve çevresini anlar, olayları muhakeme eder, sonuçlar çıkarır ve uyumla hayatını devam ettirir. Zihinsel Engellilik; doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişimsel dönemde ortaya çıkan, uyumlu davranışlarda görülen yetersizliğe ilaveten dikkat, algılama, bellek ve muhakeme gibi genel zeka fonksiyonları açısından normalin altında olma durumudur. Zihinsel engelli bireyler kişisel bakım, çevreye uyum, dil, iletişim ve duyusal motor becerilerinde yaşıtlarına göre geç ve yavaş gelişirler. 

Zeka Geriliği (mental retardasyon) tanısının konulabilmesi için 3 temel özelliğin olması gerekir :

Genel zeka işlevinin belirgin derecede ortalamanın altında olması.
Yaşadığı toplumdaki kendi yaş grubu ile kıyaslandığında toplumsal beceriler, sorumluluk, iletişim kurma, günlük beceriler ve kendi kendine yeterlilik gibi alanlarda geriliğin olması.
18 yaşından önce başlaması.

ZİHİNSEL ENGELLİĞİN SEBEPLERİ :

Doğum Öncesi Oluşan Nedenler :

- Annenin yaşı
- Annenin beslenmesi
- Hamilelik döneminde kullanılan ilaçlar
- Radyasyona maruz kalma
- Alkol, sigara, uyuşturucu gibi alışkanlıklar
- Psikolojik sorunlar
- Akraba evliliği
- Annenin hamilelik sırasında geçirdiği hastalıklar
- Zehirlenmeler, kazalar, travmalar
- Anne - çocuk arasındaki kan uyuşmazlığı


Doğum Sırası Oluşan Nedenler :


- Erken veya geç doğum
- Kordon dolanması
- Güç ve riskli doğum
- Vakum - forseps gibi aletlerin uzman olmayan kişilerce kullanılması
- Doğum hijyenik olmayan ortamlarda yapılması

Doğum Sonrası Oluşan Nedenler :

- Çocuğun geçirdiği hastalıklar (menenjit,beyin iltihabı)
- Zehirlenmeler
- Hastalıklarda yanlış ve güç müdahale
- Beslenme bozuklukları
- Kazalar, travmalar ve yetersiz çevre koşulları


Ağır Derecede (Bağımlı) Zihinsel Engelliler 

Sürekli gözetim ve bakıma ihtiyaçları vardır. Özel eğitim olanaklarından yararlanarak:
  • Kaşık ve çatal kullanarak yemek yiyebilirler, giysilerini giyebilirler. Tuvaletlerini kendi başlarına yapabilirler.
  • Sosyal ilişkiye girerek arkadaşlıklar kurabilirler.
  • Konuşması anlaşılır, işaretleri ve sözcükleri tanıyabilirler.
Çok Ağır Derecede (Tam Bağımlı) Zihinsel Engelliler 
Yaşamları boyunca özel bakıma ihtiyaç duyarlar. İkinci bir özre sahip olma olasılıkları diğer gruplara göre daha yüksektir.
  • Dökerek de olsa çatal kaşık kullanabilirler, basit giysileri giyebilirler.
  • Tuvaletlerini yapmayı kısmen öğrenebilirler ancak tuvalet eğitimini yaşıtlarından geç kazanırlar. Temizlik alışkanlıkları denetim ve gözetim gerektirir.
  • Karmaşık yönergeleri takip edemezler. Sınırlı sayıda sözcük kullanabilirler, basit dilbilgisi kurallarını öğrenebilirler.
Hafif Derecede (Eğitilebilir) Zihinsel Engelliler

Bu gruba giren zihinsel engellilerin normal çocuklardan görünürde hiçbir farkı yoktur. Bu nedenle okula başlamadan önce anne,baba veya çevre tarafından fark edilmeyebilirler.
  • Hafif derecede zihinsel engelliler özbakım becerilerini öğrenebilir, kendi bakımlarını yapabilirler ancak zaman zaman bazı sağlık kurallarının hatırlatılmasına gereksinim duyabilirler.
  • Yaşadıkları kentte kolaylıkla bir yerden diğer bir yere gidebilirler.
  • Bisiklet, paten gibi eşgüdüm içeren araçları kullanabilirler.
  • Temel gramer kurallarına uygun konuşabilirler, birleşik sözel kavramlarla iletişimde bulunabilirler, günlük konuşmaların üstesinden gelebilirler ancak soyut ve felsefi kavramları tartışamazlar.
  • Okuma-yazma, matematik gibi becerileri öğrenebilirler.
  • Telefonu ve yazılı iletişim araçlarını kullanabilirler ancak anlatımları basittir, soyut ya da önemli günlük olayları yazamazlar. 
  • Başkalarıyla yarışma ve işbirliği ilişkilerinde bulunurlar, sosyal ve yaratıcı etkinliklere sınırlı da olsa katılırlar. Ancak karmaşık planlama, dikkat ve düzenleme gerektiren etkinlikleri sürdüremezler.
  • İçinde bulunduğu etkinliği başlatabilir, en az 15-20 dakika dikkatini sürdürebilir.
  • Kendi hayatlarını kazanabilecek karmaşık beceri gerektirmeyen işlerde çalışabilirler, yetişkinlikte kısmen ya da tamamiyle yaşamlarını sürdürebilecek iş becerisi edinebilirler.
  • Kendi başlarına alışveriş yapabilirler, para değişimini doğru olarak yapabilirler ancak parayı ekonomik olarak kullanmada yardıma gereksinim duyarlar.
  • Basit yemekleri ve günlük ev işlerini yapabilirler (temizlik, toz alma, çamaşır ve bulaşık yıkama vs.).
Orta Derecede (Öğretilebilir) Zihinsel Engelliler
      
Çok yaygın ve ağır derecede olmamakla birlikte sıklıkla bedensel özür de gösterirler. Özel eğitim olanaklarından yararlanarak:
  • Yardımsız yemek yiyebilirler, banyo yapabilirler ve giyinebilirler; uygun giysi seçebilirler. Çamaşırlarını yıkayabilirler, ütüleyebilirler ve koruyabilirler.
  • Kendisi ve başkaları için kolay yiyecekler hazırlayabilirler.
  • Vücudunu yeterince kontrol edebilirler; kaba ve ince kas eşgüdümü iyidir.
  • Basit düzeyde söyleşide bulunabilirler, birleşik cümle kurabilirler. Sözcükleri tanıyıp cümleleri, reklam spotlarını, işaretleri ve anlamlı basit metinleri okuyabilirler. Ancak yazılı iletişimi başaramazlar, uzun ve karmaşık sözel iletişimi sürdüremezler.
  • Paranın değerinin farkına varabilirler ancak paranın nasıl kullanılacağı konusunda yardıma ihtiyaçları vardır.
  • Yazılı notla alışverişe gidebilirler ancak bağımsız alışveriş yapamazlar. Tek başlarına bir yerden bir yere gidemezler.