29 Aralık 2013 Pazar

Ebeveynlerin Engelli Çocuk İçin Yapabilecekleri


Konuşmasını istiyorsanız ;

İlk önce çocuğunuzda konuşma ihtiyacı yaratmalısınız. Onun işaretle belirttiği isteklerine anında yanıt vermeyin. İhtiyaçlarını sözcüklerle ifade etmesi için teşvik edin.

*Çocuğunuzun uydurduğu sözcükleri kullanmamaya, doğrusunu söyletmeye çalışın.

Nesne ve hayvanların seslerini tanıtın ve taklit etmesini isteyin.

* Onunla 2-3 kelimelik kısa, basit ve anlaşılır cümleler kurarak konuşun.

* Çevresindeki kişilerin ve kullandığı eşyaların isimlerini öğreterek
başlayabilirsiniz.

* Yaşına uygun resimli öykü ve masallar okuyun.

* Birlikte şarkı söyleyin.

* Telaffuz hatalarını onu telaşa düşürmeden ve tedirgin etmeden düzeltin.

* Doğru söyleme çabasını mutlaka ödüllendirin.


Nesne isimlerini öğrensin istiyorsanız ;

* Dikkatini topladığı nesneye dokunarak isimlendirin.

‘Bu ne?’ sorusuyla onu da isimlendirmesi için yönlendirin. Öğrendiği nesne isimleri ile basit emirleri yerine getirmesini sağlayın. ‘Sandalyeye otur.’ gibi.

Görsel algısı gelişsin ve daha çok sözcük öğrensin istiyorsanız, renkli bir resmi “Bu resimde neler var?” sorusuyla parmağınızla işaret ederek anlatın.

Resimdeki nesne, hayvan vb. ayrıntılara bakmasını ve isimlendirmesini isteyin.

* Resimler üzerinde ‘Başka ne var?’ sorusuyla serbest konuşmasına izin verin.

Sık rastladığı nesne resimlerini sayfalara yapıştırarak bir çalışma defteri
oluşturun.

Resmin altına büyük harfle nesnenin ismini yazabilirsiniz.

Bu defterde gösterilen nesneyi isimlendirme, istenen resmi bulma, resmi gerçek nesneyle eşleştirme gibi çalışmalar yapabilirsiniz.

Sayı saymasını istiyorsanız ;

Bir elinin parmaklarına sırayla dokunarak ve sayarak başlayın.

İki elin parmaklarını sırayla dokunarak sayabilir duruma geldiğinde nesne
sayma çalışması yapın.

On nesneyi sayabilir duruma geldiğinde ‘Bu kadar göster’, ‘Bu kadar ver’
çalışmalarına geçebilirsiniz.

Bu çalışmalar önce 1 sayısıyla başlamalı, daha sonra sırayla 2 ve 3 ve
diğerlerine geçilmelidir.

1 üzerinde çalışırken ara sıra 2 tane isteyerek dikkatinin gelişmesini sağlayın.

* Bir kavramı öğrendiğinden emin olmadan diğerine geçmeyin.

Çocuğunuz istenilen sayıda nesneyi seçip verebilir duruma gelene kadar
çalışmayı sürdürün.


Renkleri bilsin istiyorsanız ;


* İlk olarak kırmızı rengi gösterin ve isimlendirin.

* Çeşitli kırmızı renkteki nesneleri göstererek kırmızı kavramını tekrar edin.

* ‘Kırmızı kalemi ver’, ‘kırmızı düğmeyi al’ gibi yönergelerle dört ana rengin
arasından kırmızıyı seçmesini öğretin.

* Daha sonra mavi rengi tanıtın.

* Her iki rengi de öğrendiğinde “mavi kalemi masaya koy”, “kırmızı kutuyu bana 
ver” gibi yönergelerle mavi ve kırmızıyı beraber çalıştırın.

*  Kırmızı ve maviyi öğrendiğinde sarı ve yeşil renk kavramlarıyla devam edin.

* Öğrettiklerinizi renk eşleştirme ve boyama gibi çeşitli oyun ve aktivitelerle 
pekiştirin.

* Çevresindeki renklere dikkatini çekin ve ‘Bu ne renk?’ sorusuyla
isimlendirmesini isteyin.


Ellerini iyi kullansın, dengeli hareket etme becerisi kazansın istiyorsanız;

* Evdeki çeşitli eşyaların nasıl kullanılacağını öğretebilir, ona küçük
sorumluluklar verebilirsiniz.

* Boş zamanlarını çizme ve boyama gibi faaliyetlerle geçirmesini
sağlayabilirsiniz.

* Ucu küt küçük bir kağıt makasla ile kesmeyi, resim ve şekilleri kesip çıkarmayı,
sonra da yapıştırmayı öğretebilirsiniz.

* Hamur veya çamurdan farklı şekiller oluşturmayı gösterebilirsiniz.

* Kağıdı çeşitli şekillerde katlamayı öğretebilirsiniz. Boncuk dizdirebilirsiniz.

* Küp, yap boz, lego, vb. işlevsel oyuncaklar alarak hem zihinsel hem de motor 
gelişimine katkıda bulunabilirsiniz.

* Açık havada top ve balonlarla oynayabilir, bisiklete binebilirsiniz.

* Değişik zeminler üstünde merdiven çıkmayı, takla atmayı, zıplamayı, engellerin 
üstünden atlamayı, tek ayak üstünde durmayı, geri geri yürümeyi, yön 
değiştirerek koşmayı öğretebilirsiniz.

Diğer insanlarla bir arada olmayı öğrensin istiyorsanız;


* Ona akraba ve arkadaşlarınızın fotoğraflarını göstererek ve isimlendirerek 
sosyal çevrenizi tanıtın. 

* Yaşıtlarının olduğu, arkadaş edinebileceği ortamlara götürün, onlarla iletişim 
kurup oynamasına yardımcı olun.

* Toplumsal kuralları sırası geldikçe öğretin ve bunlara adapte etmeye çalışın.

* Çarşı, market, park, plaj gibi sosyal ortamlara götürerek farkında lığının
artmasını sağlayın.

* İlgi ve yetenekleri doğrultusunda sportif ve sanatsal faaliyetlere yönlendirerek 
sosyal çevresini olabildiğince genişletmeye çalışın.

* Küçük yaşlardan itibaren kreş, anaokulu gibi örgün eğitim kurumlarında eğitim 
görmesi, kaynaştırma eğitimine katılması, böylece bir an önce topluma entegre 
olması için çaba gösterin.





Engelli Çocuğun Kabulünde Anne Babaya Öneriler



* İlk iş kabullenmektir. Onu olduğu gibi kabul etmeniz yapacağınız çalışmalarda size en büyük yardımcıdır.

Çocuğunuzun eğitimine erken yaşta başlayın.

* Çocuğunuzu sosyal ve fiziksel ortamlardan kısıtlamayınız.

* Çocuğunuzda beklentilerinizi özür ve özelliklerine göre ayarlayın.

* Aşırı korumayınız. Ona fırsat veriniz.

* Çocuğunuzun hastalıklardan korunması toplum tarafından benimsenmesi için özellikle el, saç, yüz, beden, giysi temizliğine dikkat edin.

Çocuğun her türlü gelişimi için gereken ilgi ve şefkatinizi ona sürekli gösterin.

* Öğretilmek istenilen herhangi bir konuda model olunuz. Öğreteceğiniz işin ya da konunun tamamını birden öğretmeyin. Parça parça tekrarlar ile öğretmeye çalışın. Örneğin sabah temizliği için önce el yıkamayı, sonra diş fırçalamayı, sonra da saç taramayı öğretin.

Çocuğunuzun tek başına bir şeyler yapmasına izin veriniz.

* Çocuğunuza tutarlı davranınız.

* Zamanla yapmaya başladığı olumlu davranışları gözden kaçırmayın,
ödüllendirin.

* Diğer engelli çocukların aileleri ile bir araya gelip, duygu ve düşüncelerinizi paylaşınız.





Engeli Önlemek İçin



Engeli önlemek için şunlara dikkat etmekte yarar vardır :


* Evlenecek çiftler yakın akraba evliliğini tercih etmemelidir.

* Her ikisinin de soyundan genetik olarak süregelen kalıtsal bir hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır.

* Eşler arasında kan uyuşmazlığı (Rh) faktörü olup olmadığı araştırılmalıdır.

* Bulaşıcı bir hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır.

*Evlendikten sonra çocuk yapmak için istekli ve hazır oluşları araştırılmalıdır.

* O anki sağlık durumlarının uygun olup olmadığı araştırılmalı.

* Gebeliğin başlangıcından doğuma kadar olan dönemde düzenli doktor
kontrolleri mutlaka yaptırılmalıdır.

* Anne, gebelik döneminde dikkat etmesi gereken kurallara uymalıdır.

* Beslenme ve sağlığına dikkat etmelidir.

* Doğum sonrası bebeğin bakımına, sağlığına dikkat etmeli ve olabilecek kazalara karşı gereken önlemleri almalıdır.

Herhangi bir nedenle meydana gelen zedelenmenin artmaması için önlem almalı.

* Zedelenmiş özelliği dışında kalan diğer özelliklerinin etkin gelişimini sağlamak için çaba sarf etmeli.

Zedelenme anına kadar kazanmış olduğu diğer becerileri kaybettirmemeli.




10 Kasım 2013 Pazar

Resim




Resim çocuğun duygu ve düşüncelerini anlatabilmesi için bir araçtır. Resim etkinlikleri sırasında çocukların, malzemeleri diledikleri gibi kullanarak yaratıcılıklarını ve ifade yeteneklerini geliştirmelerine fırsat verilmelidir.
Gerektiğinde çocuğun çocuğun başarısı desteklenmeli, çocuğun çalışmalarına karşı gerçeğe dayalı ve içten övgülerde bulunulmalıdır.



Resim Etkinliklerinde Animatörün Dikkat Etmesi Gereken Noktalar :

- Çocuklara çalışmalar sırasında önlük giydirilmeli,
- Önceden hazırlanmış çeşitli malzemeler önlerine koyulmalı,
- Çocuğun malzemeleri kendisinin seçmesine izin verilmeli,
- Çocuklar 4-5 kişilik gruplar halinde proje çalışmalarına yönlendirilmelidir.

Resim Çalışmaları 

1. Çizim oyunu : Çocuklara yaşlarıyla orantılı olarak 2-8 ayrı renkte boya kalemi verin ve onlardan sizin için örneğin mavi bir nokta çizmesini isteyin. Kırmızı bir çizgi, sarı bir yuvarlak da olabilir. Her çocuktan renkleri öğrenmesi için size örneğin sarı renkli kalemi göstermesini isteyin ve bu tip sorularla oyunu istediğiniz şekilde geliştirerek sürdürün.

2. Parmak boyama : Resim yapmak için çocuklar ellerini yada parmaklarını kullanır. Tüm küçük çocuklar için bu eğlenceli bir aktivitedir. Çocuklar camı, parmakla boyamaktan çok hoşlanırlar. Siz de çocukların alçak bir pencereyi, parmak boyası kullanarak boyamalarını sağlayın. Pencere daha sonra rahatlıkla temizlenebilir.

3. Üfleyerek boyama : Üzerine boyama yapacağınız kağıdı yağlı kağıt üzerine seloteyp ile yapıştırın. Çay kaşığı yada fırça yardımıyla bir miktar boyayı kağıdın üzerine gelişigüzel damlatın. Çocukların pipet yardımıyla üfleyerek kağıt üzerinde doğal şekiller çıkartmalarını sağlayın. Eğer isterseniz aynı işlemi bir başka renk daha ekleyerek tekrar yapabilirsiniz.
Bu çalışmayı aynı anda birkaç farklı renk kullanarak yapabilirsiniz. Pipetle farklı açılardan üflemeyi denerseniz değişik desenler ortaya çıkacaktır.

4. Sihirli boya : Düz beyaz kağıdın üzerine beyaz renk kalem yada mum ile istediğiniz çizimi yapın sonra üzerine sulu boya sürün. Resminize sulu boyayı sürene dek görünmeyen çizimler, boya sürdükten sonra sihirli bir şekilde ortaya çıkacaktır.

5. Duvar resmi : Çocuklar ellerine geçen kalem, tebeşir ve boyalarla her fırsatta buldukları her zemini boyamaktan çok hoşlanırlar. Siz de okul bahçesi, alçak bir duvar vb. çocukların resim sahaları haline getirebilirsiniz. Su bazlı akrilik boyayı hazırlayıp kapların içine koyun, çocukların rahat plastik boya fırçaları ile duvara resim yapmalarını sağlayın.









9 Kasım 2013 Cumartesi

Yüz Boyama


   
                               





Yüz boyama karakterlerin resmedilip, yüze değişik şekiller çizilerek yüzün özel maddelerle boyanmasıdır. Örneğin bir arslan karakteri resmedilecekse arslan yüzünün özellikleri yüz üzerine çizilerek yüz boyanır. Ayrıca çeşitli motifler, ülke bayrakları, futbol takımları, çizgi film kahramanları, hayvanlar, bitkiler vb. örneklerden yüz boyamada yararlanılabilir. 

Yüz boyama çocukların ;

- Kendilerine göre bir dünya kurmalarına
- Doyum sağlamalarına
- Çevrelerinin ilgisini çekmelerine
- Grup çalışması ve işbirliği bilincinin gelişmesine katkı sağlar.


Yüz Boyamada Kullanılan Malzemeler: 

- Makyaj yapımında kullanılan kalemler, rujlar,
- Fırçalar, sünger ve temizleme mendilleri,
- Tüm boyalar,
- Pullar ve simler,
- Krem boyalar,
- Sprey boyalar,
- Çıkartmalar ,
- Dövmeler

Yüz Boyamada Dikkat Edilecek Hususlar :

- Boyama çocukların yaş ve gelişim seviyelerine uygun olmalıdır.
- Yüz şekline uygun karakter seçilmelidir.
- Canlandırılacak karakterin özellikleri ön plana çıkarılmalıdır.
- Kullanılan malzeme temiz ve hijyenik olmalıdır.
- Malzemeler çocukların cildine zarar vermeyen ve kolayca çıkan cinsten olmalıdır.
- Yüz boyama malzemesinin dışında herhangi bir malzeme kullanılmamalıdır.
- Yüz boyama günün anlam ve önemine uygun yapılmalıdır.













Özel Eğitimin İlkeleri















Türk milli eğitimini düzenleyen genel esaslar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkeler 573 sayılı özel eğitim hakkında kanun hükmünde kararname (KHK)’de şu şekilde yer almaktadır:


- Özel eğitimi gerektiren tüm bireyler ilgi, istek, yeterlilik ve yetenekleri
doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır.

- Özel eğitime erken başlamak esastır.

Bireyin özrünün erken farkına varılması, tanının erken konması ve eğitime
erken başlanması, bireyin gelişimini olumlu yönde etkileyen önemli
hususlardan biri olmaktadır.

- Özel eğitim hizmetleri özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel
çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.

- Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitsel performansları dikkate alınarak amaç, muhteva ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak diğer bireylerle birlikte eğitilmelerine öncelik verilir.

Özel eğitim gerektiren bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayarak kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır.

- Özel eğitim gerektiren bireyler için bireysel eğitim planı geliştirilmesi ve eğitim programlarının bireyselleştirilerek uygulanması esastır. Bu ilke, özel eğitimin bireyin ihtiyaçlarından hareketle planlanarak yürütülmesini öngörmekte, bu amaçla her birey için ayrı ayrı bireyselleştirilmiş eğitim planı yapılmasını ve çerçeve programlarının uygulanmasını esas kabul etmektedir.

Ailelerin özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif katılımlarının sağlanması
esastır. Bu ilke, özel eğitim gerektiren bireylerin eğitimlerinde ailelerin rolünü vurgulamakta ve onların aktif katılımının sağlanmasını gerekli görmektedir. Bu çerçevede aileler tanılama dahil, eğitimin her aşamasına katılacak ve söz sahibi olacaktır.

Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde özel eğitim gerektiren bireylerin örgütlerinin görüşlerine önem verilir. Çağdaş ülkelerde gönüllü kuruluşların eğitimdeki rollerinin giderek artma eğilimi göstermesinin bir yansıması olarak özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde ilgili gönüllü kuruluşların katılımı sağlanmaktadır.

Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireyleri toplumla etkileşim ve
karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır. Bu ilke, özel eğitim gerektiren bireylerin okul ve okul dışı eğitimlerinin bir bütünlük içerisinde planlanmasını öngörmekte, ayrıca söz konusu bireylerin topluma uyumları ile toplumun onlarla birlikte yaşama becerilerini geliştirme (karşılıklı uyum) yaklaşımı benimsenmektedir

Özel Eğitim














ÖZEL EĞİTİME GİRİŞ

Temel Kavramlar



Zedelenme – Sapma: Bireyin psikolojik, sosyolojik, fizyolojik, anatomik
yapısında geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, yapı veya işleyiş bozukluğu durumudur (işitme veya dil özrü, zeka geriliği, felçli olma durumu, kolların yada bacakların tutmayışı, sakat oluşu vb.).
yapısında geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, yapı veya işleyiş bozukluğudurumudur (işitme veya dil özrü, zeka geriliği, felçli olma durumu, kolların yada bacakların tutmayışı, sakat oluşu vb.).yapısında geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, yapı veya işleyiş bozukluğudurumudur (işitme veya dil özrü, zeka geriliği, felçli olma durumu, kolların yada bacakların tutmayışı, sakat oluşu vb.).


Yetersizlik: Zedelenme ya da sapmalar sonucu bir insanın normal durumlarda yapması gereken bir etkinliği yerine getirememesi, sınırlanması durumudur (bacaklarındaki sakatlıktan dolayı yürüyememe, koşamama, işitme kaybından dolayı duyamama, iletişim kuramama, zihinsel engelden dolayı algılayamama vb.). Yetersizlik geçici, kalıcı, giderilebilir- giderilemez, etkisi durumdan duruma değişebilen bireysel özellikler göstermektedir

Özür – Engel: Bireyin yaşamı boyunca yaşına, cinsiyetine, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak oynaması gereken roller bulunmaktadır. Yetersizliği yüzünden bu rolleri gereği gibi yerine getirememesi durumu yani birey yapması gerekenleri özründen dolayı yapamazsa yetersizlik durumu ortaya çıkar, özür engele dönüşmüş olur (işitemeyen çocuk anlayamaz, çevresiyle iletişim kurup konuşamaz, sözlü iletişime dayalı rolleri yerine getiremez. Dil özründen dolayı bayramda çıkıp şiir okuyamaz, ayağının sakatlığından dolayı koşup oynayamaz).



AMAÇ :


- Toplum içindeki rollerini gerçekleştiren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, işbirliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üretici ve mutlu bir vatandaş olarak yetişmelerini sağlamaya çalışmak,

- Kendi kendilerine yeteli bir duruma gelmeleri için temel yaşam becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak.


 -Uygun eğitim programları ile özel yöntem, personel ve araç gereç kullanarak ilgileri, ihtiyaçları, yetenekleri ve yeterlilikleri doğrultusunda üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarına yardımcı olmak amaçlanmıştır.




ÖNEMİ :


Özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları, uygun yöntem ve tekniklerle bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitimdir. 
Özel eğitimden yararlanmak isteyen bireylerin, yasalarla da desteklenerek önü açılmıştır

Çocukları topluma kazandırmak, kendi kendine yaşamını sürdürebilecek kapasiteyi kazandırmak eğitimin amacıdır. Özel eğitim bireyin gelişimi, var olan yetenek ve gizil güçlerin ortaya çıkması, yetersizlik durumlarında ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde yeterlilik kazandırılması, bireyi başkalarına bağımlı hayat sürdürmesini önlemek, bağımsız bir birey olarak yaşamını sürdürebilmesi için kişinin amacına ulaşıp mutlu olması, ailenin
ve toplumun refahı açısından çok önemlidir.